Bakımı üstlenilen ve dost kabul edilen kedi ve köpeklerde kan parazitleri ile karşılaşmak mümkündür. Bu parazitler hayvanlara bulaştıklarında hayat kalitesini düşürürler. Kan parazitlerine karşı gerekli önlem alınmadığı veya gerekli tedavi yapılmadığı durumlarda ciddi problemlere neden olur. Bunun yaşanmaması için evcil hayvan dostlarının kan paraziti kontrolüne önem vermesi gerekir.
İçindekiler
Kedi Ve Köpeklerde Görülen Kan Parazitleri
Kan parazitleri köpeklere ve kedilere dış etkenler ve iç etkenler nedeniyle bulaşırlar. Hayvanların vücutlarına ulaştıklarında ise bağışıklık sisteminin zayıflayarak hastalığın ortaya çıkmasına neden olurlar. Bu sorunu ortaya çıkaran kan parazitleri ise oldukça fazla çeşidi içerir. En sık görülen kan parazitlerini ise şöyle sıralamak mümkündür;
Ehrlichia
Hayvanların lökositlerini ve akyuvarlarını etkileyen bir parazittir. Bulaşıcı özelliğe sahip olan bu parazit trombosit sayılarını düşürür. Ayrıca bu parazit keneler üzerinden kedi ve köpeklere bulaşır. Bu parazitin bulaşması için paraziti taşıyan kene tarafından ısırılmış olunması gerekir.
Babesia
Köpek ve kedilerde sık görülen kan parazitlerinden birisi babesia isimli parazittir. Bu parazit hayvanların eritrositlerini ve alyuvarlarını etkiler. Bulaşıcı etkiye sahip olan bu paraziti bulaştıran ise keneler olur.
Anaplasma
Üçüncü parazit anaplasma ismindeki parazittir. Bu parazittin hayvanların bağışıklıklarını etkilediği görülür. Parazitin bulaşmasını sağlayansa genellikle keneler olur. Bağışıklığı zayıflayan hayvanların hastalanması daha yaygındır. Bu parazit nedeniyle ortaya çıkan hastalığa ise anaplasmoz ismi verilir.
Hemobartonella
Bu parazit kene, böcek ve arılar aracılığıyla hayvanlara ulaşır. Bu parazitin etki alanı kırmızı kan hücreleridir. Bu hücreler üzerine yapışan parazit nedeniyle mikoplazma hastalığı ortaya çıkar. Bu parazitlerin en çok kedileri etkilediği bilgisi vardır.
Kalp kurdu
Bu parazit dirofilaria immitis ismini de alır. Bu parazitin ulaştığı hayvanlarda akciğer ve kalp kurdu sorunları ortaya çıkar. Bakterinin kalbe ulaşması kalbin rahatsızlanmasına neden olur. Paraziti bulaştıran ise sivrisineklerdir. Bu parazitin genellikle köpekleri etkilediği görülür. Kedilerde görülme oranı daha azdır.
Hepatozoon
Son parazit ise hepatozoon isimli parazittir. Hastalığı bulaştıran kene olur. Ancak bu parazitin bulaşması için hayvanların keneyi yutmuş olmaları gerekir. Bu parazitin köpeklerde görülme oranı ise kedilere göre fazladır.
Kan parazitlerinin köpek ve kedilere bulaşıp bulaşmadığı belirtiler sayesinde anlaşılabilir.
Kedi Ve Köpeklerde Kan Paraziti Belirtileri
Kan parazitlerinin kedilere ve köpeklere bulaşma şekilleri ve etkileri birbirinden farklıdır. Ancak bu hayvanlarda kan parazitinin olup olmadığını gösteren belirtiler genellikle benzerlik gösterir. Sahiplenilen bu hayvanlarda kan parazitinin olup olmadığını anlamak için aranması gereken belirtiler şunlardır; yüksek ateş, kanama, solunum güçlüğü, kilo kaybı, solgunluk, lenf bezi şişmesi, cilt ve diş etlerinin sararması gibi belirtilerdir.
Kedi Ve Köpeklerde Kan Parazitinin Bulaşma Nedenleri
Köpeklerde ve kedilerde görülen kan parazitlerinin bulaşması genellikle dış faktörlerin etkisiyle olur. Can dostlarının rahatsızlık yaşamasını istemeyen kişilerin ise bu faktörleri hayvanlarından uzaklaştırmaları önem taşır. Bunun için kan parazitini bulaştıran faktörleri ve nedenleri bilmek önemlidir.
Kedi ve köpeklerde kan parazitinin nedenleri şunlarla sınırlıdır; keneler, sivrisinekler, pireler ve vahşi hayvanlardır. Bunlar dışında hayvanların hijyenik olmayan alanlarda bulunmaları parazit kapmalarına neden olur. Ayrıca annelerin parazite sahip olması durumunda yavruya da bulaştırması mümkün olur. Son olarak bakterileri taşıyan kenelerin yutulmuş olması kan paraziti kaynaklı hastalıkları ortaya çıkarır.
Kedi Ve Köpeklerde Kan Parazitinin Teşhisi
Kedi ve köpek sağlığını korumak için kan parazitlerinin geç kalınmadan teşhis edilmesi önemlidir. Özellikle kalp kurdu gibi hayati tehlike sunan parazitlerde teşhisin erken yapılması hayvanın hayatının kurtulması açısından önem taşır.
Kan parazitinin teşhisinden veterinerler sorumludur. Bunun için hayvan sahiplerinin belirtileri gördükleri andan itibaren veterinere danışmaları önem taşır. Veterinerler fiziksel muayene, pcr testi, kan tahlili, serolojik test, ultrason ve röntgen gibi yöntemlerle teşhisi sağlarlar.
Kedi Ve Köpeklerde Kan Paraziti Tedavisi
Veterinerlerin kedi ve köpekler üzerinde yaptığı tahlil ve testlerden sonra kan paraziti teşhisini koymaları mümkün olur. Teşhisi koyduktan sonra tedavi süreci başlar. Hayvanın taşıdığı kan paraziti türü ve parazitten etkilenme seviyesi belirlenir. Böylelikle tedavi planı oluşturur.
Köpek ve kediler için uygulanan kan paraziti tedavileri farklılık gösterebilir. Bunun için mutlaka tedavinin veteriner kontrolünde başlaması önemlidir. Tedavi aşamasında genellikle hayvanlara antiparaziter ve antibiyotik ilaçlar verilir. Bu ilaçlar sayesinde zayıflayan bağışıklık sisteminin güçlenmesi hedeflenir. İlaç dozları eksiksiz uygulanarak hayvanın sağlığına kavuşması sağlanır.
Kan paraziti tedavisinde ilaç kullanımının yanı sıra hayvanın kilo alması veya fazla kilosundan kurtulması için diyet programları uygulanır. Böylelikle kan hücrelerinin artması veya bağışıklığının güçlenmesi amaçlanır.
İlaç tedavisi devam eden kedinin ya da köpeğin evde bakımına da özen gösterilmesi gerekir. Özellikle yaşam alanının temiz ve hijyenik olmasına dikkat edilmelidir.
Kedi Ve Köpeklerde Kan Parazitinin Tedavi Süresi
Kan paraziti hastalığı tespit edilen kedilerin ve köpeklerin tedavi edilme süresi parazitin türüne ve uygulanacak tedaviye göre değişir. Ortalama tedavisi süresi 1-2 haftadır. Bu süreçte veteriner uyarılarına dikkat edilmesi ve ilaçlı tedavi uygulanıyorsa ilaçların aksatılmaması önemlidir. Ayrıca hayvanın beslenmesine ve bakımına özen gösterilmelidir.
Kan Parazitinin Kedi Ve Köpeklere Etkisi
Kan parazitinin kedi ve köpekler üzerindeki etkisi sabit değildir. Parazit türüne ve parazitin zarar seviyesine göre etkisi yüksek olur. Erken teşhisin yapılmadığı parazitlerde hayvanın hayat tehlikesi ortaya çıkabilir. Çünkü parazitler kan hücrelerine zarar verdiği için anemi riski yüksektir. Ayrıca kalp, akciğer ve böbrek gibi organlara zarar verme durumunun olması hayati riski artırır.